Dolgun ve yuvarlak hatlara sahip olmak, insanlık tarihi kadar eski bir algıdır. Antik Yunan heykellerini incelediğinizde, yuvarlak hatlara, geniş kalçalara ve büyük memelere sahip tanrıça heykellerinin model alındığını gözlemleyebilirsiniz.
İdeal Meme Estetiği ile Göğüs Farkıyla Önde Olun
Eski çağlarda uygarlıkların yükselmesi ile beraber meme kadın güzelliğinin bir parçası haline gelmiştir. Rönesansa kadar memeye yüklenen misyon doğurganlık ve üretkenlik olmuş; ideal kadın geniş kalça, küçük meme ile tanımlanmıştır. Sonraki dönemlerde memeler büyümeye başlamış; ancak altın oran dediğimiz uyum kuralları henüz ortada yoktur.
2000’li yılların başında ince bel, zayıf vücut hatları ve küçük göğüsler güzellik anlayışında ön planda olmaya başlasa da, yuvarlak ve dolgun hatlar günümüze kadar popülerliğini korumuştur.
Meme estetiği ameliyatları 20.yy lın başlarında, meme küçültme ameliyatları ile başlamış, 60 lı yıllarda silikon meme protezinin kullanılmasıyla meme büyütme ameliyatlarıyla gelişmeye devam etmiştir.
Kadının kendisini kadın gibi hissetmesi, özgüveninin pekişmesi için memenin varlığı, şekli ve yapısı büyük önem taşır; ideal meme algısını sosyal, kültürel ve ekonomik faktörler belirler. İdeal memeye sahip olduğunu düşünen kadınlar, içinde bulundukları sosyal, kültürel ve ekonomik çevrelerde daha kolay kabul görür, daha çok beğeni alır. Halk diliyle göğüs farkı ile önde olurlar diyebiliriz.
Tüm meme estetiği ameliyatları planlaması meme ucunun en uygun yere getirilmesi ile başlar. Sonraki aşama meme dokusunun şekillendirilmesidir; derinin bu yeni hacmi tam olarak sarması sağlanır. Memenin yan kenarındaki fazla yağlar alınır ve asıl olması gerekli yere dekolteye verilir. Yani güzel bir meme doğru planlama, emek ve zaman ister.